HZ. AİŞE ' NİN EFENDİMİZE SEVGİSİ

"Sevgim Kördüğüm Gibidir"

Son Peygamber Hz. Muhammed (sav) her sınıf ve seviyede insan için yaşanacak bir örnektir. Hanımları ve çocuklarıyla bir aile hayatı süren eşler de onun yaşayışından kendilerine büyük ibret ve misaller bulabilirler. Peygamber (sav) evlilik hayatı boyunca hanımlarından gelebilen kıskançlık, çekememezlik, kızdırıcı ve can sıkıcı münferit davranışlara sabırla ve tatlılıkla mukabele etmiş; azarlama ya da şiddete yer vermemiştir.
Hanımlarına çok samimi ve içten muamele etmiş, onları sevinçte ve tasada ortaklar kabul etmiştir. Hanımlarının mehirlerini evlenirken vermiş, onlara ayrı ayrı ve toplu olarak sohbetlerde bulunmuş, onları ilgilendiren meselelerde istişare etmiş, aile fertlerinin her birine ilgi göstermiş, kıymet vermiş, yalnızca aile fertlerine değil, yakınlarına da iltifat ve alaka göstermiş, hanımlarına karşı hayırlı olmuş, kıskançlıklarını anlayışla karşılamış, onlara ev işlerinde yardımcı olmuştur.




Koşunun Rövanşı
Peygamberimiz (sav) hanımlarıyla aralarındaki sevgi bağlarını pekiştirecek, yakınlığı artıracak tarzda senli-benli olurdu. Bunun en güzel örneklerinden biri, Hz. Aişe ile evliliklerinin ilk yıllarında yaptıkları koşudur. Validemizin anlattığına göre, Rasûlullah (sav) bir sefere giderken yanına Hz. Aişe’yi almıştı. Yolda yürüyorlardı. Hz. Peygamber (sav) yanındaki sahabe-i kirama “Siz yürüyedurun.” buyurdu. Sahabîler bir hayli gittikten sonra Hz. Aişe’ye “Yarışalım mı?”diye sordu. Hz. Aişe de bu teklifi severek kabul etti. Yarıştılar; genç ve enerjik Hz. Aişe yarışı kazandı.
Aradan yıllar geçtikten sonra yine bir seferde beraberdiler. Hz. Peygamber (sav) yine “Yarışalım mı ?” diye sordu. Hz. Aişe bir zamanlar yaptıkları yarışı hatırlayarak teklifi memnuniyetle kabul etti. Yarıştılar; bu defa da Hz. Aişe kaybetti. Çünkü kendi ifadesiyle söyleyecek olursak kilo almış, biraz şişmanlamıştı. Hz. Peygamber (sav) gülerek, “Bu, vaktiyle kazandığın müsabakanın rövanşıdır.” buyurdu

“Sevgim kördüğüm gibidir.”
Allah Rasûlü, Hz. Aişe’nin yetişmesine ayrı bir ihtimam göstermişti. Zekâ, hâfıza, anlayış, sezgi gibi pek çok üstün meziyetlere sahip olan Hazret-i Âişe’yi, maddî-mânevî pek çok ilimle süsledikten sonra, “Dininizin yarısını Hümeyrâ’dan (Hazret-i Âişe’den) öğrenin!..” buyurmuştur. Bu ihtimamın yanı sıra ona olan sevgisi ve ilgisi de başkacaydı.
Bir gün Hz. Âişe. Peygamberimiz (sav)’e sordu: “Ya Rasûlullah, bana olan sevgin nasıldır?”
Peygamberimiz:“Kördüğüm gibidir.” diye cevap verdi. Hz Âişe yine sordu: “Kördüğüm nasıldır?” Peygamberimiz: “İlk günkü gibidir.” diye cevapladı.
Efendimiz (sav), Hz. Aişe ile yemek yerken bir şeyi önce onun içmesini ister, sonra da özellikle onun ağzının değdiği yerden içerdi. Şayet et yiyorlarsa, Hz. Aişe’nin elindeki parçayı alır, onun ağzının değdiği yerden ısırırdı. Bu olayı anlatan validemiz, hayızlı olduğunu bile bile Hz. Peygamber (sav)’in böyle davrandığını ilave etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder